Bayram geldi geçti derken hilafsız içimden de yüz kez geldi geçti ya türlü hengamede bir türlü yazamadım... Evvela büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim amma ve lakin asıl niyetim bayramlaşmak değil biz çocukların Doğan Apartmanı'ndaki bayram ziyaretlerini yad etmekti...
Geçenlerde "Bayramlarda apartman mukimleri tarafımızdan hilafsız üçer kez ziyaret olunur, toplanan bayram harçlıkları denkleştirilir; Kuledibi'nde Elyazar'a sefere gidilir; füzeden, mantardan, kızkaçırandan hayli yüklüce bir cephane meydana getirilirdi!" demiştik...
İşte bu bayram ziyaretleri arasında hatırımda yer edenlerden biri Zehra 'Hanım' Teyze'nin bayram kabulüdür. Zil çalınınca Şerife Abla tez çabukluğuyla kapıyı açıp içtenlikle bayramlaşır bayramlaşmaz kapının hemen karşısındaki balkonlu orta salona buyur ederdi. Birazdan Zehra Hanım Teyze iki bastonuyla gelir, eli öpülür derken lütfeder yer gösterirdi. Adam yerine konulup da baş köşedeki koltuğa oturtularak çikolatayla birlikte gümüş tepside kristal kadehle likör ikram edilen bu çocuk işte o vakit gerçekten bayram ederdi! Geçmiş bayramımız kutlu olsun!
Emine Çiğdem Tugay
)O(